Beyaz Kına, Kına (Lawsonia inermis), kınagiller (Lythraceae) familyasından, yaklaşık 2.60 metre boyunda büyük çalı ya da küçük ağaç şeklinde tanımlanabilecek bir bitki ve bu bitkinin yapraklarının kurutulup öğütülmesiyle hazırlanan toz. Bu tozun Kuzey Afrikada iyileştirici bir etkisi olduğuna inanılıyor. Bu nedenle bazı kabileler törenlerinde bu tozu kullanıyorlar.

Kuzeydoğu Afrika kökenli olan bitki Kuzey Afrika, Hindistan ve Sri Lanka da yaygın bir biçimde yetiştirilir. Dikenli ve beyaz çiçeklidir; yaklaşık 2-3 santim uzunluğunda, sivri uçlu ve esmer yeşil renkli yaprakları vardır. Çeşitli boyar maddeler ve tanen içeren yapraklar toz haline getirildikten sonra saç, tırnak ve parmakların boyanmasında kullanılır. Ayrıca Türk örf ve adetlerinde gelin ve damatlara, askere gönderilen erkeklere kına yakılır.

Boyadığı dokuya kızıl renk veren kına tozu ticarette başlıca esmer ve yeşil kına olmak üzere iki tipte bulunur.

Uzmanlar,doğal kınanın belli bir süre sonra eskiyip kınaya renk veren pigmentlerin zamanla kaybolup renginin beyazlaması düşüncelerinin yanlış olduğunu, renk pigmentlerin kaybolmasının mümkün olmadığınıda ifade ediyorlar.

Renksiz Kına:

Kınanın renk verme özelliğini basit yolla yok edip,elde edilen kına tozu ile sadece saç bakımı yapılmaktadır.Elde edilişi ise kısaca şöyledir,kına su ile karıldıktan sonra hamur halinde iken folyoya sarılıp güneş yada 50-60 derece fırın ısısında kurutulması ile elde edilir.elde edilen kurutulmuş kına ile belirli yağlar ile karıştırılıp sadece saça bakım yapılır.

Beyaz Kına;

İnsanlar tarih öncesi devirlerden bu yana sürekli bir merak ve öğrenme isteği içerisinde ,bir takım temel ihtiyaçlarını elde ettikten sonra iki amacın peşinde tarih boyunca sürekli koşmuşlardır.

İlki ; İnsanlar doğadaki değersiz madenleri varlıkları altına yani bilinen değerli bir metaya çevirmeye çalışmışlar ve bu uğraş simyanın dolayısıyla günümüz kimyasının temellerini oluşturmuştur.

Diğeri; İnsanlar tarih öncesi zamanlardan günümüze halen uğraşmakta oldukları ölümsüzlük ve güzellik iksini yani eliksiri bulmaya çalışmışlardır.

İnsanlık tarihinin şekillendiği mezapotamya, nil nehri ve çevresi , Arabistan yarım adası gibi bölgelerde antik çağlardan bugüne kadar kullanılan ve insanlık tarihi boyunca bilinen beyaz kına, güzellik ve cilt bakımında kullanılmıştır. Anadolu da bile halen saçlarını sadece beyaz kına ile yıkayan yaşlı ninelerimiz,büyüklerimiz mevcuttur.Bu sebeplede Anadolunu’nun belli bölümlerinde,Mısırda Arap yarım adasında Mısır kili beyaz kına olarak anılır. İçerdiği mineraller ve kuvvetli anti-oxidan özellikleriyle beyaz kına,mitoloji ve antik yunandaki destansı güzelliklerin anahtarı olmuştur. Halen kazılarda binlerce yıl öncesinden kalan kil tabletleri, kilden yapılmış testiler,saklama kapları günümüze kadar sağlamlığını korumuştur. Tarih boyunca cilde,saçlı deriye iyi geldiği ve bakım sağladığı bilinmektedir.

 Beyaz Kına faydaları;

 Stresli şehir hayatı, hava kirliliği, yanlış beslenme gibi faktörler cildimizin doğal görünümünün bozulmasına ve vücutta toksin birikmesine neden olur.

Vücudu arındırma özelliğine sahip olan beyaz, cildin alt katmanlarındaki toksin maddeleri yüzeye çıkararak emer ve vücuttan uzaklaştırır.

İçeriğindeki zengin minerallerin yardımıyla saça ve saç derisine doğal terapi uygulayan beyaz kına ayrıca; sivilce, ağrı, açık yara gibi birçok rahatsızlığın tedavisinde kullanılmaktadır.

Beyaz Kınanın önemli özellikleri

Temizleme

Zengin içeriğiyle cildi ölü hücrelerden arındırır.

Düzenleme

Cildin üst tabakasını nazikçe soyar, çatlak ve çizik görünümü azaltır.

Nemlendirme

Cilde ihtiyaç duyduğu nemi kazandırır, antioksidan içeriğe sahip ürünleriyle cildi besler, elastikiyetini artırır.

Koruma

Günün yoğun temposuna karşı cildi korur, cildin yıpranmasını ve gözeneklerin kapanmasını engeller. Herkesin hayal ettiği ipeksi bir cilt, çeşitli zararlılardan arındırılmış bir cilt, ölü hücreleri alınmış bir cilt, oksidan maddelerin cilt hücrelerini okside ederek yaşlandırmadığı bir cilde sahip olursunuz.Bu yuzdendir ki arap bayanların cildi güzeldir.